Pazartesi, Kasım 24, 2008

Yeni adres

blogun yeni adresine buradan ulaşabilirsiniz

Çarşamba, Temmuz 30, 2008

Jehtro Tull ve iki blog tanıtımı

Ne zamandır yazmayı istediğim Jethro tull konserini ancak bugun yazabiliyorum. Evet biraz tembelim :). Konsere geçecek olusak 6 haziran'da İstanbul Arena'da yapıldı. Açık alan gayet güzel bir yer yada ilk konserine gitmiş birisini tatmin edecek bir yer de diyebiliriz :). İki arkadaşımla beraber Jethro Tull konserine gittim. konserde ilk albümlerden parçalar çalındı. Çalınan parçalar listesini buradan öğrenebilirsiniz. Konserin ilk bölümü gayet sakin geçerken ikinci bölümünde bastıran yağmurun da yardımıyla herkes çoşmaya başladı. Çoğu kişi kendi oturduğu koltuktan kalkıp ileri sıralara gitti. Ve tabiki ian anderson formundaydı tek ayak üzerinde flütüyle bizi çoştururken. Konserde çekilen birkaç resime buradan videolara ise buradan ulaşabilirsiniz.

Konser yazımın yanında iki tane blog tanıtmak istiyorum. Programcılıkla ilgilenenlerin bakmasını öneriyorum. Özellikle html/xhtml ve css ile uğraşanların çok işine yarayacağı bilgileri bulacağını düşünüyorum.

İlk tanıtacağım blog Fatih Hayrioğlu'nun Fatih Hayrioğlu'nun not defteri isimli blogu, blogda genelde webten seçme haberleri ile bizi bilgilendiren bir blog bunun dışında programlama yaparken yaşadığı sorunları da paylaşıyor. Yazdığı yazlar dışında yazdığı css kitabını da indirebilirsiniz gayet başarılı bir kitap css yeni başlayanlar için iyi bir kaynak olarak görüyorum kitabı benim çok işime yaradı çünkü :) kitabı buradan indirebilirsiniz. Kitabın Kaynak kodlarını buradan indirebilirsiniz.

İkinci blog ise Volkan Görgülü'nun Web Deneyimleri isimli blogu blogda Volkan Görgülü'nün programladaki deneyimlerini ve tanıtımlarıyla programlama hakkında paylaşımlarda bulunuyor. Paylaşımları genel yapılanın dışında videoya çekerek yapıyor ve videoda anlattığı konuyla ilgili örnekerekiyorsa bilgisayar başına geçip kodlarak gösteriyor. Çok sık güncellenen bu blogu programlama ile ilgileniyorsanız veya merak edyorsanız takip etmenizi öneririm.

Perşembe, Haziran 26, 2008

Sıcak Çikolata Tarifi

Blogun adına yakışır bir yazı olsun bu sefer sizi sıcak çikolata tarifiyle başbaşa bırakıyorum. Yazılarımı okurken içersiniz :)

Sıcak Çikolata

Malzemeler: 3 çay fincanı ya da 2 kupa için,

1 cup= 1 su bardağı

* 1 cup (250 ml.) süt kreması
* 120 gr. bitter çikolata
* 1 cup (250 ml.) sıcak süt
* 1 yemek kaşığı kakao
* yarım tatlı kaşığı toz karabiber (opsiyonel)

tarif:

1. Kremayı küçük bir sos tenceresine boşaltın ve baloncuklar çıkana kadar, orta ateşte pişirin.
2. Çikolataları küçük parçalara bölün. Kremanın içine ekleyin. Tel spatulayla eriyene kadar bir kaç dakika karıştırın.
3. Kaynar sütü ve kakaoyu ilave edin. 5 dakika kadar hepsini kaynatın. Tencereyi ocaktan alın. Karabiberi ekleyin ve karıştırın. Bardaklara paylaştırıp servis yapın.

Bu yazı evcini blogundan alınmıştır. Güzel ilginç tarifler var göz atmanızı öneririm.

Milli takımımızı tebrik ediyorum yarı finale geldikleri ve yılmadan mücadele ettikleri için bu ivmenin devam etmesi dileğiyle.

Cuma, Mayıs 30, 2008

Forum ve avro

Yazmayalı bir aydan fazla olmuş. O_o

Xhtml programlama üzerine çalıştığımı ve öğrendiğim şeyleri forumumda yazmaya başladım.Baktım doğru düzgün kaynak yok xhtml hakkında türkçe olarak bende xhtml çalışırken öğrendiğim şeyleri foruma yazmaya karar verdim.Umarım xhtml ile ilgilenenlere yardımcı olabilirim. Foruma buradan ulaşabilirsiniz.

Şu sıralar avro kelimesini düşünmekteyim. Bence baştan savma üretilmiş gereksiz kelime avro.
Nedeni ise bir sürü mantıksızlığı barındırıyor olması. Şimdi şu mantıksızlıklara bir bakalım

1- Türkçe olsun bizim olsun kaygıysıyla türetilen bu kelime ilkokuldan beri öğretilen türkçe dilbilgisinin en temel kurallardan birini yıkıyor küçük ünlü uyumu kuralını türkçe'de o harfi sadece ilk hecede kullanılır. Diğer hecelerde kullanılmaz. ( alkol, daktilo gibi kelimeler alıntı kelimeler olduğu için bu uyum aranmaz )

2- Euro kelimesinin europe kelimesinden çıktığı düşünülürse eğer türkçe olması isteniyorsa avrupa kelimesinden avru alınması hem böylece küçük ünlü uyumu sorunu ortadan kalkmış olur.

Şöyle bir şeyde var para birimi dışında avro demiyoruz. Örneğin futbolda euro 2008 i "yuro" 2008 diye okuyoruz. Yani kesin bir söyleme biçimi yok.

Çarşamba, Nisan 30, 2008

Ankara gezisi

Bu sefer ki en zor yazım olacak nedeni ise uzun olması yazının. Bence uzun yazılar daha fazla dikkat gerektirir. Nedeni ise dikat edilmezse yazıyı bitirdikten sonra saçma sapan şeyler çıkabilecek olmasıdır. Neyse ...

Bu sefer vizelerden sonra İstanbul'a değil Ankara'ya gittim. Yoğun vize haftasından sonra rahatlamak için hem de arkadaşları görmek ,Ensemble Galatia'yı dinlemek ve Anıtkabir'i ziyaret etmek için.

Salı günü (22nisan ) 16.30 civarı Ankara otoragarına vardım. Otogarda karşılamaya beni Sarp (Rincewind ) geldi. Sarp proje ödevi yüzünden yoğun oduğu için bol bol konuşma fırsatımız olmadı. Sarp beni Demetevler metrosuna bindirdikten sonra ayrıldık.

Demetevler'de diğer buluşmayı planladığım ama buluşamadığım (son güne kadar ) arkadaşım Serkan'ın evinde abisi Volkan abi ve Volkan abinin sınıf arkadaşı Ahmet abiyle kaldım

Çarşamba günü Kızılay'ı gezdim. Hiçbir yer bilmediğim için bir oraya bir buraya yürüdüm. Dolaşırken zafer kültür çarşısına rastladım. Bir sürü kitapçılarım olduğu bir yer altı çarşışı. Oradan iki tane kitap aldım Stephen King'ten Kara kule 3: Çorak topraklar ve Sadist . Kitapları aldıktan sonra pazar günü gitmeyi planladığım Nefes bara gittim yerini öğrenme amaçlı. Bu arada küçük şişelerde satılan sıkma portakal suları çok lezzetliydi. Rastlarsanız alın sıcak havalarda iyi gidiyor.

Perşembe günü değişik bir yer olsun diye Atatürk Kültür Merkezine gittim. Düşündüğüm gibi bir yer çıkmayınca oradan Kızılay'a kadar yürüdüm. Fotoğraf çeke çeke.

Cuma günü Anitkabir'e gittim. Ondan önce kulaklık almak için Demirtepeye gittim. Kulaklığı aldıktan sonra Anıtkabire doğru yürüdüm. Çok güzel bir yer Anıtkabir bir şekilde imkan yaratıp gidilmeli. Sadece Anıtkabir'in dış tarafından resimler çektim. Müze kısmında çekime izin vermiyorlar. Müzeyi gezdikten sonra iki tane anahtarlık aldım hatıra olsun diye... Böylece yorgun bir şekilde günüm bitti.

Cumartesi Sarp ve Kerem (Tanoren) abiyle buluştum. Sarp'ın japoca kursu olduğu için önce Kerem abiyle Starbucks'ta buluştum Yaklaşık 2 saat sonra Sarp arkadaşı Kürşat'la birlikte geldi. Ancak yarım saat kalabildiler.( Sarp DVD'ler için teşekkürler ) Ardından Kerem abinin eşi Damla abla geldi onunla tanıştım.Kerem abi de ben de bayağı aç olduğumuzdan ( kahvaltı edememiştim o gün ) biraz daha oturduktan sonra Leman kafeye gittik. Leman kafe çok hoş bir yerdi. Her yerde karikatür vardı (tablolar, masalardaki camın altında ,menü kitabında , tabaklı altında ) Leman kafeden sonra bana bana birkaç kitap evinin yerini gösterdiler ve ayrıldık. Sonra almayı çok istediğim diskdünya kitabını aramaya başladım. Birkaç cildini buldum ( 2,7,8,9) ama birinci kitabı aradığım için almadım. Dokuzuncuncu kitabı görünce internette arattım kaç kitap diye 38 kitapmış ve hala devam ediyormuş. Otuz sekiz kitap oku oku bitmez :)
Neyse o gün Stephen King'ten Hayvan Mezarlığını ve Nietzsche'den İnsanca Pek insanca kitabını aldım. Aslında kitapları Amasya'da okumayı planlıyordum ama dayanayıp Stephen King'ten Sadist kitabını okudum :)

Pazar günü ise tek etkinliğim Nefes barda Ensemble Galatia'yı dinlemek oldu. Ankara'ya gelmişken grubu dinlemeden gitmek olmazdı. Grubu yaklaşık 2 yıl önce televizyonda görmüştüm. İnternette araştırdıktan sonra her pazar nefes barda olduklarını öğrendim böylece nefes bara yolum düştü. Grup saat 21.00'da ( her pazar saat 21.000 sahne alıyorlar ) sahne aldı. Saat 19.00 'da nefes bara gittiğim için grubun son hazırlıklarını izleme şansım oldu ( son hazırlıkları izlemeyi severim ilginç oluyor ). Şansıma o gün grubun vokalisti olan Senem Gökçe Okullu yoktu :( . Grubun konseri başladıktan sonra ön sırada bir abi oturuyordu. Ben de yalnız olduğum için yanına gittim oturdum . Biraz konuştuktan sonra Cem abiyle Ensemble galatia'yı her hafta dinlemeye geldiğini söyledi. Gruptakiler arkadaşıymış. Ben de Cem abiye anime hakkında birkaç şey anlattım :) . ( grubun demo albümü için Ensemble Galatia demo albüm ) Otobüsler 12'den sonra yola çıkmadığı için 23'te ayrıldım. Ankara'ya gelirseniz Nefes bara gitmenizi öneririm ortam çok güzel ve tabi ki Ensemble Galatia'yı canlı dinleyebilmekte var. Grubun tarzını beğenirseniz Omnia grubunuda öneririm aynı tarz müzik yapıyorlar.

Ankara gezimin son günü Serkan geldi. O gün de Serkan'la önceden kararlaştırdığımız gibi Playstation oynamaya gittik ve çoğunlukla beni yendi :(

Çarşamba, Nisan 02, 2008

Vizeler yaklaştı

Sonunda vizeler yaklaştı 2 hafta kaldı (12sinde ) sınavlara bakalım ne olacak 13 tane dersin sınavı var. Hadi bakalım.
Aslında Samsun gezisinde çektiğim resimleri ekleyip yazı yazacaktım.Artık birdahaki yazıya eklerim.
Jethro Tull Türkiye'ye geliyor 6 haziran İstanbul (son final sınavimın tarihi malesef ) 8 haziran ankara'da konser verecekler. Ankara'da ki konsere belki gidebilirim bilmiyorum imkanlar ne gösterecek.
Bu arada palantisi bırakıp İkariam diye web tabanlı oyuna geçtim Seetlers oyununun web tabanlı olanı sanki hoş birşey tabi eve gidince ragnarok oynayacağım o başka :)
İmkanı olan herkese tavsiye ederim ragnarok oyununu diğer online oyunlardan farklı daha fazla eğlenceli ragnarok 2 çıktı ama serverlar da çok lag ( takılma zaman kaybı ) olduğu için rahat oynanmıyormuş. Birinci oyuna devam yani ( logan bekle beni :) )

Bu akşamki fb chelsea maçında fenere başarılar dileyerek bu yazımı bitiriyorum maç 21.45 star tv de

Cumartesi, Mart 08, 2008

Ouran Koko Host Club (Ouran High School Host Club)

Ouran high school host club animesi de bitti.
Çok güzel ve aşırı komik bir yapım.
Gülmek için izleyecek bir şey arıyorsanız bu seri istediğinize tam anlamıyla cevap verecektir.
2006 yapımı 26 bölümlük seri

Haruhi fujioka başvurduğu Ouran Lisesinden burs kazanır.Okulda ders çalışacak sessiz bir yer ararken Host kulübünün kulandığı odaya girer.Odadan çıkmaya çalışır ama Host kulübünün başkanı onun gitmesini engelleyemeye çalışır. Bu sırada oluşan kargaşadan dolayı yanlışlıkla bir vazoyu kırar. Host kulüp başkanı bu vazonun değerinin 8 milyon yen olduğunu söyler.
Haruhi bu parayı ödeyemeyeceğini söyleyince Host kulüp başkanı ona kulubun köpeği olacağını söyler.

Ama sonraki gün kulüp üyeleri onu da kulübe katmaya çalışırlar.Ama Haruhi kulübe girmek istememektedir. Kulüp başkanının eğer host kulübünde görev yaparsan 8 milyon yen'lik borcun silineceğini söylemesi üzerine Haruhi istemeye istemeye kulübe katılmak zorunda kalır .