Çarşamba, Nisan 30, 2008

Ankara gezisi

Bu sefer ki en zor yazım olacak nedeni ise uzun olması yazının. Bence uzun yazılar daha fazla dikkat gerektirir. Nedeni ise dikat edilmezse yazıyı bitirdikten sonra saçma sapan şeyler çıkabilecek olmasıdır. Neyse ...

Bu sefer vizelerden sonra İstanbul'a değil Ankara'ya gittim. Yoğun vize haftasından sonra rahatlamak için hem de arkadaşları görmek ,Ensemble Galatia'yı dinlemek ve Anıtkabir'i ziyaret etmek için.

Salı günü (22nisan ) 16.30 civarı Ankara otoragarına vardım. Otogarda karşılamaya beni Sarp (Rincewind ) geldi. Sarp proje ödevi yüzünden yoğun oduğu için bol bol konuşma fırsatımız olmadı. Sarp beni Demetevler metrosuna bindirdikten sonra ayrıldık.

Demetevler'de diğer buluşmayı planladığım ama buluşamadığım (son güne kadar ) arkadaşım Serkan'ın evinde abisi Volkan abi ve Volkan abinin sınıf arkadaşı Ahmet abiyle kaldım

Çarşamba günü Kızılay'ı gezdim. Hiçbir yer bilmediğim için bir oraya bir buraya yürüdüm. Dolaşırken zafer kültür çarşısına rastladım. Bir sürü kitapçılarım olduğu bir yer altı çarşışı. Oradan iki tane kitap aldım Stephen King'ten Kara kule 3: Çorak topraklar ve Sadist . Kitapları aldıktan sonra pazar günü gitmeyi planladığım Nefes bara gittim yerini öğrenme amaçlı. Bu arada küçük şişelerde satılan sıkma portakal suları çok lezzetliydi. Rastlarsanız alın sıcak havalarda iyi gidiyor.

Perşembe günü değişik bir yer olsun diye Atatürk Kültür Merkezine gittim. Düşündüğüm gibi bir yer çıkmayınca oradan Kızılay'a kadar yürüdüm. Fotoğraf çeke çeke.

Cuma günü Anitkabir'e gittim. Ondan önce kulaklık almak için Demirtepeye gittim. Kulaklığı aldıktan sonra Anıtkabire doğru yürüdüm. Çok güzel bir yer Anıtkabir bir şekilde imkan yaratıp gidilmeli. Sadece Anıtkabir'in dış tarafından resimler çektim. Müze kısmında çekime izin vermiyorlar. Müzeyi gezdikten sonra iki tane anahtarlık aldım hatıra olsun diye... Böylece yorgun bir şekilde günüm bitti.

Cumartesi Sarp ve Kerem (Tanoren) abiyle buluştum. Sarp'ın japoca kursu olduğu için önce Kerem abiyle Starbucks'ta buluştum Yaklaşık 2 saat sonra Sarp arkadaşı Kürşat'la birlikte geldi. Ancak yarım saat kalabildiler.( Sarp DVD'ler için teşekkürler ) Ardından Kerem abinin eşi Damla abla geldi onunla tanıştım.Kerem abi de ben de bayağı aç olduğumuzdan ( kahvaltı edememiştim o gün ) biraz daha oturduktan sonra Leman kafeye gittik. Leman kafe çok hoş bir yerdi. Her yerde karikatür vardı (tablolar, masalardaki camın altında ,menü kitabında , tabaklı altında ) Leman kafeden sonra bana bana birkaç kitap evinin yerini gösterdiler ve ayrıldık. Sonra almayı çok istediğim diskdünya kitabını aramaya başladım. Birkaç cildini buldum ( 2,7,8,9) ama birinci kitabı aradığım için almadım. Dokuzuncuncu kitabı görünce internette arattım kaç kitap diye 38 kitapmış ve hala devam ediyormuş. Otuz sekiz kitap oku oku bitmez :)
Neyse o gün Stephen King'ten Hayvan Mezarlığını ve Nietzsche'den İnsanca Pek insanca kitabını aldım. Aslında kitapları Amasya'da okumayı planlıyordum ama dayanayıp Stephen King'ten Sadist kitabını okudum :)

Pazar günü ise tek etkinliğim Nefes barda Ensemble Galatia'yı dinlemek oldu. Ankara'ya gelmişken grubu dinlemeden gitmek olmazdı. Grubu yaklaşık 2 yıl önce televizyonda görmüştüm. İnternette araştırdıktan sonra her pazar nefes barda olduklarını öğrendim böylece nefes bara yolum düştü. Grup saat 21.00'da ( her pazar saat 21.000 sahne alıyorlar ) sahne aldı. Saat 19.00 'da nefes bara gittiğim için grubun son hazırlıklarını izleme şansım oldu ( son hazırlıkları izlemeyi severim ilginç oluyor ). Şansıma o gün grubun vokalisti olan Senem Gökçe Okullu yoktu :( . Grubun konseri başladıktan sonra ön sırada bir abi oturuyordu. Ben de yalnız olduğum için yanına gittim oturdum . Biraz konuştuktan sonra Cem abiyle Ensemble galatia'yı her hafta dinlemeye geldiğini söyledi. Gruptakiler arkadaşıymış. Ben de Cem abiye anime hakkında birkaç şey anlattım :) . ( grubun demo albümü için Ensemble Galatia demo albüm ) Otobüsler 12'den sonra yola çıkmadığı için 23'te ayrıldım. Ankara'ya gelirseniz Nefes bara gitmenizi öneririm ortam çok güzel ve tabi ki Ensemble Galatia'yı canlı dinleyebilmekte var. Grubun tarzını beğenirseniz Omnia grubunuda öneririm aynı tarz müzik yapıyorlar.

Ankara gezimin son günü Serkan geldi. O gün de Serkan'la önceden kararlaştırdığımız gibi Playstation oynamaya gittik ve çoğunlukla beni yendi :(

Hiç yorum yok: